CMR Konvansiyonu Nedir?

CMR Konvansiyonu Nedir?

Teknolojinin ilerlemesi ile birlikte taşıma araçlarında gelişim gözlenmiştir. Motorlu taşıtlarda yaşanan teknolojik gelişmeler neticesinde römork, kapalı römork, soğutma sistemli kapalı römorkların ortaya çıkmasıyla ülkeler arası ticarete konu eşyaların kapsamı genişlemiş ve uluslararası eşya taşımacılığı artmıştır. Bunun neticesinde uluslararası eşya taşımasının getirdiği sorunların yeknesak kurallar çerçevesinde çözümü amacıyla 19 Mayıs 1956 tarihli “Eşyaların Karayolundan Uluslararası Nakliyatı için Mukavele Sözleşmesi (Convention on the Contract for the International Carriage of Goods by Road – CMR)” kabul edilmiştir. CMR Konvansiyonu 05.07.1978 tarihli Protokol ile tadil edilmiştir. Türkiye açısından, CMR Konvansiyonu ve CMR Konvansiyonuna Ek Protokol 30.10.1995 tarihinde yürürlüğe girmiştir[1]. Güncel gelişme olarak, Eşyaların Karayolundan Uluslararası Nakliyatı için Mukavele Sözleşmesi Elektronik Taşıma Belgesi ile ilgili Ek Protokol’ü ihtirazı kayıt konularak kabul edilmiştir[2]. Protokole göre, Konvansiyonda yer alan taşıma belgesinin elektronik olarak düzenlenmesi mümkün kılınmış ve bu elektronik belge Konvansiyonda belirtilen taşıma belgesine eş değer kabul edilmiştir. Ayrıca, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun taşıma işlerine ilişkin hükümleri CMR Konvansiyonu’na uyumlu olarak düzenlenmiştir[3].

CMR Konvansiyonu’nun amacı, uluslararası karayolu taşımacılığını, yeknesak bir düzenlemeye tabi kılmak suretiyle, taşıyıcının zıya, hasardan ve gecikmeden doğan sorumluluğunu ve buna ilişkin tazminat taleplerinin sınırlarını düzenleyerek taşıma sözleşmesinin taraflarına sigortalanabilecek rizikoların öngörülmesini sağlamak ve bu sayede, taşımacılığın ve buna bağlı ticaretin maliyetlerini azaltmaktır[4]. Ayrıca taşıma senedinin fonksiyonları ve taşıma sözleşmesi taraflarının yükümlülükleri açıklığa kavuşturulmuştur. Ancak sözleşmenin kurulması, konusu, yükleme, boşaltma, istifleme yükümlülüklerinin kimin üzerinde olduğu, taşıma ücreti, rehin, hapis, fesih ve cayma gibi konularda kesin hükümler içermemektedir[5]. Bu nedenle, CMR Konvansiyonu’nda hüküm bulunmayan hallerde somut olaya hangi ülke hukuku uygulanacaksa o hukukun taşıma hukukuna ilişkin hükümleri tamamlayıcı hükümler olarak uygulama alanı bulmaktadır[6].

CMR Konvansiyonu’nun iç hukuktaki yeri değerlendirildiğinde ise, CMR Konvansiyonu hükümleri, usulüne uygun bir şekilde yürürlüğe girdiği için 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın[7] 90(5) fıkrası uyarınca kanun hükmündedir. Bunlar hakkında Anayasaya aykırılık iddiası ile Anayasa Mahkemesine başvurulamaz. Diğer iç hukuk kurallarına nazaran, CMR Konvansiyonu’nun, uygulama alanına giren hususlarda öncelikle uygulanması gerekmektedir[8].

[1]   Bkz. 07.12.1993 tarihli ve 21788 sayılı RG.

[2]   Bkz. 22.08.2017 tarihli ve 30162 sayılı mükerrer RG.

[3]   Bkz. Türk Ticaret Kanunu Tasarısı ve Adalet Komisyonu Raporu, TBMM 23. Dönemi, Yasama Yılı 2, Esas No. 1/324, S. 96, s. 51-52, <www.tbmm.gov.tr>, et – 12.04.2020.

[4]   Karan, Hakan: Karayolunda Uluslararası Eşya Taşıma Sözleşmesi Hakkında Konvansiyon CMR Şerhi, Ankara 2011, s. 14.

[5]   Adıgüzel, Burak: “Karayolu İç Taşıma Sigortaları ile CMR Sigortasının Karşılaştırılması”, Prof. Dr. Fırat Öztan’a Armağan, C. I, Ankara 2010, s. 20, 21.

[6]   Adıgüzel, s. 21.

[7]   Bkz. 09.11.1982 tarihli ve 17863 sayılı mükerrer RG.

[8]   Karan, s. 15.